Sapodilla

 

sapodilla meyvesi

Manilkara zapota (Sapodilla)

Sapodilla Meyvesi ile ilk tanışmam 2005 yılında depremzedeler yardım götürdüğümüz Pakistanda oldu . Karaçi iklim itibarı ile neredeyse ultra tropikal bir şehirdir ve birçok tropikal meyveyi bulmak mümkündür. Misafir olduğumuz evde , ikram edilen inanılmaz sulu ve tatlı meyve çok dikkatimi çekmişti ve bir tabak dolusu meyveyi hemen bitirivermiştim. Tadı sanki bol sulu hurma gibiydi. Kıvam olarak da Armut kıvamında idi. Daha sonra ilk defa tattığım bu meyveyi ziyaret ettiğim her tropik iklime sahip ülkelede arar oldum. Sapodilla yeni yetiştirmeye başladığım bir tropikal meyve ağacıdır. Sanırım daha yolun başındayız ve bu macera fidanlar büyüyene ve meyve vermeye başlayıncaya kadar heyecanla sürecek.

İleriki yıllarda Sapodilla konusunda yetiştiricilik tecrübelerimizi de sizinle paylaşmayı umuyoruz. Bu değerli tropikal meyveyi, uzun bir derleme aşamasının ardından , sizlerin severek okuyacağınız bir makale haline getiren çok değerli dostum Selim Giryan‘ a teşekkürlerimi sunuyorum. 

Beğeniyle okumanız dileklerimle

Tropikmeyveci

 

En ilginç ve cazip tropik meyvelerden biri olan Sapodilla, Sapotaceae ailesinin üyelerinden olup, bugün “Manilkara zapota” olarak bilinmektedir.

Değişik ülkelerde pek çok farklı isimlerle anılmaktadır. En yaygın isimleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Manilkara Zapota’nın Ülkelere Göre Yaygın İsimleri

Sıra

Ülke

Yaygın Adı

1

Hindistan

Baramasi, Chiku, Chikoo, Sapodilla Plum, Sapota, Tree Potato, Sapodilla Plum, Sapota

2

Meksika

Chicle, Chico, Chicozapote, Zapote Chico, Zapotillo

3

Bihar

Baramasi

4

Malaya

Baramasi, Buah Chiku, Chiku

5

Bengal

Baramasi

6

Filipinler

Chico

7

Guatemala

Chico, Chicozapote, Ya, Zapote Chico,

8

Venezüella

Zapota, Chicozapote, Nispero

9

Bahamalar

Chiku

10

İngiliz Batı Hindi[1]

Dilly, Neeseberry,

11

Jamaika

Dilly

12

Porto Riko

Nispero

13

Orta Amerika

Nispero

14

Ekvator

Nispero Quitense

15

Brezilya

Sapotí

16

Batı Fransız Hindi[2]

Sapotille

17

Yucatan

Ya

18

Küba

Zapote

19

Belize

Zapote Morado

Genel Özellikleri

sapodilla-fruit-sapota

Sapodilla yavaş ve düzgün büyüyen, uzun ömürlü bir ağaçtır. Gençliğinde dikey, zarif ve piramidal şekildedir. Açık alanda 18 metre, orman ortamında ise 30 metre boya erişebilir.   Sağlam,  rüzgâra dayanıklı ve beyaz özsuyu açısından zengindir.  Yaprakları her dem yeşil, son derece alımlı, parlak,  çatallaşan ince dallar üzerinde hevenkler halinde her iki uçtan sivri ve eliptik şekilli 7.5 – 11.25 cm uzunluğunda ve 2.5 – 4 cm genişliğindedir.  Çiçekleri küçük, çan şeklindedir. 3 adet kahverengi tüylü harici, 3 dâhilî çanak yaprak solgun yeşilimsi eril uzuv bir arada bulunur. Yaprak diplerindeki narin saplarda oluşurlar. Meyleri yuvarlak, basık, oval, eliptik ya da konik, olabilir ve büyüklükleri 5 – 10 cm arası değişebilir. Tam olgunlaşmamışken sert yapışkan ve buruşuktur. Yüzeyi pürüzsüz olduğu halde tam olgunlaşma zamanına kadar saman sarısı “kumsu” bir içeriği vardır. Yüzeyi pürüzsüz olduğu halde rengi açık yeşilden koyu kahverengiye ya da kimi zamanlar kızıla çalabilir.  Bazen çok leziz ve bir armut kadar yumuşak ve sulu olabilmektedir.  Bazı meyveler çekirdeksizdir, ancak normalde meyvenin tam merkezinde bulunan ve kolayca çıkarılabilen 3 ile 12 arası çekirdek içerir. Çekirdekleri kahverengi ya da siyah olup oval, yassı parlak ve serttirler. Büyüklükleri 2 cm kadar olabilir.

Menşei ve Yayılması

sapodilla_agaci-qpr

Sapodilla’nın Yucatan’a ya da muhtemelen Güney Meksika’nın yakın bölgelerine, hatta Kuzey Belize ve Kuzeydoğu Guatemala’ya ait bir tür olduğuna inanılmaktadır. Zira bu bölgede 100 milyon Sapodilla ağacı bulunmaktadır.  Bu türün çok eski çağlardan beri Orta Amerika’da yetiştirildiği tespit edilmiştir. Uzun vadede Tropikal Amerika, Batı Hindistan, Bahamalar,  Bermuda, Florida ve anakaranın diğer güney bölgelerine yayılmıştır. Erken sömürgecilik zamanında Filipinlere götürülmüş, daha sonra da Eski Dünya’nın neredeyse bütün bölgelerine adapte edilmiştir.

En yaygın yetiştirildiği bölgeler Hindistan sahil şeridinde (Maharastra, Gujarat, Andhra Pradesh, Madras ve Bengal) tahminen 2.000 hektar, Meksika’da 1511 hektar alanı kaplamaktadır. Özellikle Campache ve Varacruz bölgelerinde 4.000 hektar alan meyve üretimi ve ihracat için bahçelere ve yabani ağaçlara ayrılmıştır. Ticari olarak yetiştiği alanlara Sri Lanka, Filipinler, Filistin’in iç vadileri Güney ve Orta Amerika’nın tehlikeli ülkeleri, Venezüella ve Guatemala da dahildir.

Başlıca Çeşitleri

Hindistan Saharanpur’da yuvarlak ve oval çeşitleri en çok yetiştirilen çeşitlerdendir. Batı ve Güney Hindistan’da farklı isimler altında ticarî olarak ya da evde tüketim amacıyla yetiştirilmektedir:

Kalipati: Küçük, erkenci ve yüksek kaliteli;

Calcuta Special: Geniş ve geç;

Pilipatti: Küçük ve mevsim ortasından sonuna kadar;

Bhuripatti: Küçük ve mevsim ortası;

Jumakhia: Küçük, salkım şeklinde ve geç;

Mohan Gooti: Küçük, mevsim ortası ve pek de leziz değil;

Kittubarti: Çok küçük ve çok leziz;

Kittubarti Big: Geniş, ancak bazıları kalitece düşük;

Cricket Ball: Çok iri ve leziz, fakat kendine özgü farklı bir tadı yok;

Dwarapudi: Kittubarti Big’e benzer, ama tam olarak aynı değil. Leziz ve çok popüler;

Bangalore: Büyük ve kabarık;

Vavivalasa: Oval, popüler ve orta lezzette, ancak pek de ağır (dolgun) değil.

Hindistan’daki diğer önemli çeşitleri;

Jonnavalosa-I: orta büyüklükte sarımsı etli ve leziz.

Jonnavalosa-II: orta büyüklükte, kabarık, sarımtırak pembemsi etli, ancak lezzet olarak pak de makbul değil.

Jonnavalosa Round: Meyve eti, krem renkli ve çok leziz.

Garanga: Küçük, orantısız, çok leziz ve ağır.

Ayyangar: Geniş, çok ince kabuklu ve hoş kokulu.

Thagarampudi: Orta büyüklükte, ince kabuklu ve çok leziz.

Oaka: Küçük, yuvarlak oval, çok leziz ve popüler.

Bunlara ilaveten bilinen çeşitler olarak; Badam, Bhuri, Calcuta Round, CO. 1 (Cricet Bal X Uzun ve Oval) Dhola diwani, Fingar, Gavarrayya, Guthi, Kali ve Vanjet de sayılabilir.

Bodur cinsleri ise “Pot” adı verilen saksılarda 10 yıl yaşayabilmektedir.

Henry Pittier 1914’te Panama’da Nispero de Monte’yi “ticari varyete” olarak tanımlamıştır.  Bu çeşidin boyu 8 metreyi aşmaz meyveleri de yassı ve parlaktır.

Sapodillalar Endonezya’da iki ana gruba ayrılır:

1. Sawo maneela: Normal büyüklükte, dar ve sivri uçlu yapraklı.

2. Sawo apel: Küçük, çalımsı, yumurta biçimli ortası geniş yapraklı.

Birinci grupta yer alan yaygın çeşitlerinden en önemlileri:

Sawo betawi: Meyveleri büyük, salkımda 2 – 4 adet bulunur. Dayanıksızdır. Toplandıktan sonraki üç gün içinde olgunlaşır.

Sawo kolon: Büyük meyveli, tek, ince kabuklu, meyve eti sağlam, yola dayanıklı.

İkinci Gruptan;

Sawo apel bener: Meyveleri küçük ve her bir salkımda 3 – 6 adet ve kalın kabuklu.

Sawo apel klapa: Kalın kabuklu ve meyvesi orta büyüklükte.

Diğer bazı çeşitlerin meyveleri ise çok küçük, çok kekre, çok reçineli ya da çok kurudur.

Meksika’da ise daha çok SCH-02, SCH-03, SCH-07, SCH-08 ve SCH-28 olarak bilinen bazı seçme çeşitler bulunmaktadır.

Florida’da yüksek kalitede fidan seçimi, adlandırılması ve vajetatif olarak yeniden üretimi yapılmaktadır. Bunlardan biri olan “Russell” Florida Keys’teki Islamorda’dan alınarak R. H. Fitzpatrick tarafından adlandırılmış ve çoğaltılmıştır. Şekli yuvarlağa yakın yaklaşık 10 cm çapında olup kahverengi kabuklu, gri beneklidir. Leziz meyve etinin rengi kızıla çalar.

İkinci olarak 1941’de Zirai Araştırma ve Eğitim Merkezi (Agricultural Research and Education Centre)’indeki çiftlikte üretilip sunulan Prolific’tir. Meyveleri yuvarlak – konik 6.25 -9 cm ebadında pürüzsüz, meyve eti pembemsidir. Kabuğu Russell’e oranla daha açık renklidir. Ağaçlar erken meyveye yatar ve verimi devamlılık arz eder ve meyveleri ağırdır. Modello’nun meyveleri kalitelidir ama ağır değildir. Seedless’in verimi düşüktür. Florida’da deneme aşamasında olan kültür çeşitlerinden bazıları; Boetzberg, Larsen; Morning Star, Jamaica 8, Jamaica 10’dur. Tikal fidanları ise oldukça ümit verici görünmektedir. Açık kahverengi eliptik ve konik meyveleri Prolific’den daha küçük ancak lezzet bakımından eşsizdir ve oldukça erken meyveye yatmaktadır. Addley, Big Pine Key, Black, Jamaica No. 4, Black, Jamaica No. 5, Martin ve Saunders kültür çeşitleri ise çok düşük verimli olduklarından Güney Florida için tavsiye edilmemektedirler.

Filipinler’de, seçilmiş kültür çeşitleri Ponderosa, Java, Sao Manila, Native, Formosa, Rangel ve Florida’dan getirilen Prolific, Bitki Endüstri Bürosu tarafından çoğaltım ve yayım için çiftçilere dağıtılmıştır.

Julia F. Morton’un bu zengin ve ayrıntılı dökümü dışında Williams Grove orijinlere göre daha sathi ama daha derli toplu bir tasnif yapmıştır. Tablo halinde aşağıda sunuyoruz:

Seleksiyon

Orijin

Alano

Florida

Betawi

Yucatan

Blanco Productivo

Nikaragua

Dominican 1

Dominik Cumhuriyeti

Guatemala

Guatemala

Hasya

Yucatan

Injertado

Nikaragua

Juanca

Nikaragua

Makok

Tayland

Modello

Florida

Molix

Yucatan

O­B

Yucatan

O­X

Yucatan

O­1

Yucatan

O­2

Yucatan

Prolific

Florida

Rivas 1

Nikaragua

Rivas 3

Nikaragua

Rivas 4

Nikaragua

Soco

Dominik Cumhuriyeti

Theas

Florida

Tikal

Florida

TREC Seedless

Florida

Venezuela Long

Venezüella

İklim İsteği ve Yetişme Ortamları

 

Bu ağaç üzerinde uzun süreli çalışmalar yapan Edward F. Gilman ve Dennis G. Watson bu ağacın USD değerlerini 10B – 11 olarak belirtmişlerdir. Bu değerleri 9-11 olarak belirten araştırmacılara da rastlanmaktadır. Yetiştiği rakımlar ise hemen hemen bütün kaynaklarda aynıdır.

Sapodilla Filipinlerde 457 m, Hindistan’da 1220 metre, Venezüella’da 1200 metre, Ekvator’da 2800 metre rakımda yetişebilmektedir. Tam bir tropikal tür değildir. Erişkin ağaçlar birkaç saatliğine -3.33 ile – 2.2 ºC arasındaki düşük sıcaklıklara dayanabilirler. Genç fidanlar daha nahif olup -1.11 ºC’de kökleri saman ve kum karışımı dökülerek gövdeleri de çuvallarla sarılıp korunmadıkları takdirde ölebilirler.

Bu değerler üzerinde de kesin anlaşma yoktur. Bazı kaynaklarda yetişkin ağaçların -6.6, genç fidanlarınsa -2.22 ºC’ye kadar dayanabildikleri bilgisine rastlanmaktadır. Muhtemelen bu farklı bilgiler değişik çeşitler için doğrudur.

Birkaç Sapodilla ağacı Kaliforniya’da meyve vermeksizin birkaç yıl yaşamış, ancak daha sonra soğuğa dayanamayarak ölmüştür. Serin geceler sürekli dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte Sakramento Vadisi’ndeki korunaklı bir mekânda bulunan bir ağacın hayatta kalabildiğini ve birkaç yıldır düzenli meyve verdiği tespit edilmiştir. Sapodilla eşit derecede nemli ve kuru hava şartları istemektedir. Sao Manila meyveleri 190 günde olgunlaşmakta ve toplandıktan 3 -5 gün sonra tam olgunluğa erişmektedir.

Hindistan’da melezleme çalışmaları yapılmaktadır.

Güney Florida’da Meyveli Sapodilla Ağaçları:

Toprak İstekleri

 

Sapodilla doğal ortamda kalkerli ve kireçli topraklarda yetişmektedir. Buna rağmen Güney Florida ve Florida Keys’e uyumu şaşırtmamalıdır. Zira derin, gevşek, organik, killi, volkanik, kumlu ve çakıllı topraklarda da yetişebilmektedir. Sürekli ıslak ortamlarda meyve verimi düşüktür; iyi drene edilmiş topraklar tercih edilmelidir. Kuraklığa karşı son derece dirençlidir. Toprak tuzlanmasına karşı dayanıklılık oranı palmiyegiller kadardır.

Çoğaltımı

sapodilla_cimleniyor

Sapodilla tohumları kuru olarak saklandıkları takdirde birkaç yıl canlı kalabilirler. En iyi tohumlar büyük meyvelerden elde elden büyük tohumlardır. Tohumu kolayca çimlenir ancak gelişim yavaş olduğu için meyve verme süresi 5 – 8 yıl alabilir.

Tohumlarının çimlenmesi süresiyle ilgili verilen bilgiler birbirinden farklıdır. Bazı kaynaklar çimlenme süresi olarak 45 gün verirken bazıları dört haftanın yeterli olacağı görüşündedir. Bu noktada tartışmaya girmeden tohumun tazeliği, nem ve ısı seviyesi, ekim materyali, çimlendirme yöntemi gibi çimlenmeyi etkileyen pek çok unsur olduğunu göz önünde tutmak gerektiğini belirterek genel bir bilgi vermekle yetinelim:

Sapodilla tohumları soğuk katlama gerektirecek herhangi bir çimlenme engeli içermemektedir.

Kalite ve meyve verimi yüksek fidanların elde edilmesinden sonra vejetatif üretim arzu edilmekte, ancak reçineli özsuyu buna engel teşkil etmektedir. Hindistan’da doku kültürü, aşılama, toprak daldırması ve havai daldırma gibi yöntemler denenmektedir. Aşı çalışmaları SapodillaBassia latifoliaB. longifoliaSideroxylon dulficium ve Mimusops hexandra çeliklerinde başarılı sonuçlar vermiştir.

Saksıda Meyveli Sapodilla:

Florida’daki T Aşısı, Kalem Aşısı ve Yanaştırma Aşı çalışmalarında orta seviyede başarı sağlanmıştır ancak üretim büyük ölçüde çok yavaş ilerlemektedir. Kalem aşısı bir yaşında ve 6 mm kalınlığındaki fidanlarla geliştirilmiştir. Aşı kalemi çevrelenip yaprakları döktürülerek 6 hafta ile birkaç ay arasında hazırlanmıştır. Aşılama işleminden hemen önce anaç çentilerek aşı yapılacak bölgedeki özsuyu akıtılmış. Daha sonra aşı kalemi çentiğe yerleştirilerek balmumu ya da ziftli koruma macunuyla kapatılarak bağlanmıştır. Kalem 30 gün içinde büyümeye başlar. Birkaç yıl sonra deneyler göstermiştir ki bahsi geçen ön işlemlerle daha iyi neticeler elde edilmektedir. Bu işlemi yapanın hızlı çalışması ve aşı bıçağını sık sık temizlemesi gerekir. Yanaştırma aşı yapılan kalemler plastikle tamamen sarılarak hava alması ve su kaybetmesi engellenmiştir. Başarı şansı özellikle aşının yapıldığı zamana bağlıdır: Yaz sonu ya da sonbahar başları tercih edilmelidir.

Filipinler’de uç sürgünler aşılamadan 2 – 3 hafta önce tamamen yapraklarından arındırılmış, bu işlemden sonra da anaç üzerinde kısmî gölgede 2 ay bekletilmiştir.[3] Bu yöntemle daha yüksek bir başarı oranı sağlandığına hükmedilmiştir. Havai daldırma (Air Layering) yönteminde ise aşılamadan çok daha başarılı sonuçlar alınmış ve bu yöntemle üretilen fidanlar dikimden iki yıl sonra meyve verme çağına gelmiştir.

Hindistan’da 20 yaşındaki ağaçlardan alınan yerden 1 metre yükseklikteki çeliklerle yapılan çalışmalarda %50 başarı sağlanmıştır.

Yetiştirilmesi

sapodilla_fidani-qpr

Aşılık fidanlar en iyi, tam güneşli alan bir yerde nemli tutulup 45 günde bir 8-4-8 N P K ile gübrelenen ortamlarda büyür.

Ticari olarak yetiştirilen ağaçlar dış mekanda ve birbirlerinden 9-13.5 metre uzaklıkta durmalıdırlar.

Hindistan’da ağaçlar gübrelenmemiş ya da yılda iki kez gübrelenmiş derin çukurlara dikilmekte kimi zaman toprağa Hintyağı bitkisi ezmesi, Neem tohumu posası, ağaç külü ve amonyum sülfat ilave edilmektedir.

Parbani’deki Marathwada Tarım Üniversitesi’nde yapılan bir deneyde 8 yaşında ve 12 metre aralıklarla dikilmiş ağaçlara uygulanan 800 gr Azot ağaçların gövdesini geliştirmiş, meyvelerin sayılarını artırıp, ebatlarını büyütmüştür. Uygulamaya 176 gram Fosfor ve 166 gr potasyum ilave edildiğinde ağaçların meyve verimi en üst seviyeye çıkmıştır.  Gübre deneylerini 25 yılı aşkın bir süredir devam ettiren Guajarat Tarım Üniversitesi’nde meyve veriminin tek başına Azot’la %70, Azot – Fosfor karışımıyla %90 ve Azot – Potasyum karışımıyla ise toprağın yapısına bağlı olarak, gözlem altında tutulan gübrelenmemiş ağaçlara oranla  %128 oranında artırdığı tepsi edilmiştir. Ağaçların beslenme formülleri şüphesiz toprağın karakteristik özelliklerine bağlıdır. Güney Florida’nın kireçli toprağının Azot, Fosfor, Potasyum, Magnezyum karışımıyla İlkbahar, Yaz ve Sonbaharda gübrelenmesi tavsiye edilmektedir.

Tam erişkin Sapodilla ağaçları sulanmaya ihtiyaç duymazlar. Ancak kurak geçen mevsimlerde sulama meyve verimini artırmaktadır.  Hindistan’ın bazı bölgelerinde kaya tuzu ve madeni tuz ihtiva eden sular ağaçların büyümesini kontrol altında tutmak için kullanılmaktadır.

sapodilla_cicegi

Hasat Mevsimi

Sapodilla meyveleri çiçeklenmeden 4 – 6 sonra olgunlaşır. Tropikallerdeki bazı ağaçlar neredeyse her daim meyvelidirler. Hindistan’da hasat mevsimi Aralık – Mart ayları arasındadır. Florida’da Mayıs’tan Eylül’e kadar dalda kalabilen meyvelerin tam olgunlaşma zamanı Haziran – Temmuz aylarıdır.  Meksika’da iki hasat zamanı vardır: Şubat – Nisan ve Kasım – Aralık dönemleri.

Hasadı

sapodilla_meyve-qpr

Yaprak döken çeşitlerde meyvenin içerdiği “kum” miktarını, sarı ve şeftali renkli kabuğunu gözlemlemek suretiyle meyvenin olgunluk derecesi hakkında fikir yürütmek nispeten kolaydır. Diğer türlerde ise meyveyi avuç içinde ovalamak, kazıyarak kabuk altı etinin yeşil olmadığından emin olmak gerekir. Eğer meyve kabuğu kahverengiye dönmüş ve meyveler saplardan özsuyu sızdırmaksızın ayrılabiliyorlarsa olgunlaşmışlardır. Meyveler bütün olgunlaşma emarelerini gösterdikleri halde hala sertseler toplanıp oda sıcaklığında birkaç gün tutulmalıdırlar. Meyveler yerine konmadan önce kabuklarındaki kumsu madde temizlenmelidir. Meyve içi lapamsı bir jöle haline geldiğinde yenmelidir.

Bahamalar’da çocuklar  “Dilly” adıyla andıkları bu meyveleri yol kenarlarındaki çukurlarda kirece gömerek; bluz, iç çamaşırı gibi ince materyalden yapılma giysilere sarıp bekleterek olgunlaştırırlar. Bu şekilde tam olgunluğa eriştirilmiş meyveler buruş buruş, düşük kaliteli olup bazen de bir miktar özsuyu içerirler.

Ticari amaçlarla kurulmuş bahçelerde, birkaç meyve yumuşayarak ağaçlardan düştüğünde meyvelerin pazar için hasat zamanının geldiğine hükmedilir. Yetiştiriciler yine de her ihtimale karşı birkaç meyveyi dalından koparıp keserek çekirdeklerinin siyah ya da koyu kahverengiye dönüp dönmediğine bakmalıdırlar. Meyveleri toplanırken dallardan ayırmak için kesme makası ya da keskin metal uçlu ve derin çuvallı toplama sırığı (tor benzeri bir alet) kullanılmalıdır.

Hindistan’da toplanan meyveler dış gölgelik ortama serilerek paketlenmeden önce saplardaki bütün özsuyun kuruması sağlanmaktadır.  Meyvelerin nakliyatı küçük paketlerle yapılır.

Çekirdekleri Çıkarma Videosu:

Verimi[4]

sapodilla_meyve2

Prolific cinsi yılda 90 – 180 kg arası ürün verir.  Brown Sugar’ın yıllık verimi 70 – 120 kg arasındadır.  Hindistan’da bu ağaçların onuncu yaşlarında 1000 meyve taşıyabildikleri ve o yaştan itibaren verimlerinin sürekli arttığı söylenmektedir.  Bu ağaçlar 30 – 35 yaşlarına ulaştıklarında yıllık 2500 – 3000 arası meyve taşıyabilmektedirler. Verim miktarı çeşidine bağlıdır. 10 yaşındaki bir “Oval” ağacının takriben 128.8 kg ağırlığında 1158 meyve verdiği tespit edilmiştir. Aynı yaştaki bir “Cricket Ball” ise yaklaşık olarak 50 kg ağırlığında 335 meyve vermiştir. Elle (mekanik) tozlaşmanın meyve verimini artırdığı tespit edilmiştir.

Muhafaza ve Depolama

9 – 10 günde olgunlaşan Sapodilla meyveleri normal yaz sıcağı ve nispi nemde iki haftada bozulur. Yaklaşık 50 yıl önce Sapodillalar Java’dan Hollanda’ya 4.44 -10 ºC sıcaklıkta 3 günde taşınır ve varışından sonra olgunlaşırdı. Paketlenmeden önce yanan saman dumanına maruz bırakılırlardı. Malaya’da yapılan depolama denemeleri sert Sapodilla meyvelerinin 20 ºC’de, toplanışlarına müteakip 10 günde, geri kalanların ise uygun şartlar altında 15 güde olgunlaştığını kanıtlamıştır. Venezüella’da ise meyveler 20 ºC’de ve %90 nispi nemle sağlanan mükemmel ortamda 23 günde olgunlaşmıştır. Olgunlaşmayı daha da geciktirmek ve meyvelerin raf ömrünü uzatmak için daha düşük sıcaklıkların denemesi meyve kalitesini düşürmektedir. Meyvelerin raf ömrünü uzatmak için 15 – 20 ºC’de ısı,  %85-90 nispi nem, %5-10 karbondioksit ve metan gazı içeren kontrollü bir atmosfer gerekmektedir. Olgun özsuyu içeren meyveler ev ortamında buzdolabında 1. 67 ºC’de bekletilerek 6 hafta kadar saklanabilirler. Tam olgun meyvelerse donmuş olarak 0 ºC’de 33 gün muhafaza edilebilmektedir.

Hastalık ve Zararlıları

Sapaodilla ağacı genellikle çok az problemli ya da tamamen problemsiz olarak sağlıklı kalır. Hindistan’da bazen kabuk delici bir güve olan Inderbela (Arbela) tetraonis’in saldırısına uğrar. Unlu Bitleri, yumuşak sürgünlere ve taze meyvelere zarar verebilir. Anarsia Tırtılları tomurcuk ve çiçeklerin kuruyarak dökülmesine sebebiyet verir. Endonezya’da Tarsolepis remiacuda tırtılı ağacı tamamen kurutabilmektedir. Hindistan’ın bazı bölgelerinde Nephopteryx engraphella tırtılı yapraklar, sürgünler ve oluşum sürecindeki meyvelerle beslenmektedir. Karayipler ve Meksika’da olgunlaşmış meyveler diğer meyve sineklerine ev sahipliği yapmaktadır.

Zararlılar arasında Howarda biclavisPulvinaria (ya da Chloroppulvinaria) psidiiRastrococcus iceryoides tırmanıcıları, beneklileri Asterolecanium sp. Sivilcesini, yapraklar ve saplarda küflenmeye sebep olan Capnodium sp. Mantarı da yer almaktadır.  Florida’da bazı yıllar kış ve ilkbaharda bir pas (muhtemelen Uredo sapotae) bazı çeşitlerin yapraklarına zarar vermektedir. Birkaç yerde Septoria sp. Lekesi yapraklarda kuruma ve dökülmelere sebep olmuştur. Acrocercops gemoniella güvesi taze yapraklar üzerinde etkilidir. Bunların dışında, ara sıra bazı ikinci dereceden zararlılar da gözlemleniştir.

Hindistan’da meyveli ağaçları yarasalardan koruyabilmek için koruyucu ağ germek gerekebilmektedir.

Besin Olarak Tüketimi

Olgun meyveler genellikle soğuklama sonrası, tercihe bağlı olarak da soğuklamaya tabi tutulmaksızın ortadan ikiye bölünerek meyve eti kaşıkla yenir. En leziz hali tam olgunluğa erişmiş meyvelerin kabuğunun soyularak yenmesidir. Çekirdeğini yutmamaya dikkat edilmelidir, aksi takdirde boğazda ağır tahrişler yapabilir.

Meyve eti salatalara ve meyve kokteyllerine katılabilir. Son derece lezzetli olan suyu süzekten geçirilerek portakal suyuna karıştırılarak tüketilebilir, tatlılarda kullanılabilir. Meyve posası da yumurtayla karıştırılarak kek ve pasta yapımında kullanılabilir.

Uzun süre bu meyvenin hiçbir şekilde pişirilemeyeceğine inanılmıştır, ancak günümüzde zaman zaman bu meyvenin eti Endonezya’da yağda kızartılarak suyu da Malaya’da hafif ateşte limon suyu ve zencefille kaynatılarak tüketilmektedir. Bahamalar’ da olgunlaşmış meyvelerin ezmeleri kaynatılarak pekmez yapılmaktadır. Yine aynı bölgede bu meyvenin püresi ekmekle karıştırılarak bir çeşit kek yapılmaktadır. Soyulmuş olgun meyveleri hafif suya koyup hafif ateşte kaynatarak yüzeyde oluşan köpüğü alıp ekşi meyve sularını tatlandırmakta kullanma da mümkündür. Bütün özsuyu köpüğünü almanın tek yolu reçineden imtina etmektir. Meyve eti kahverengi ya da tatlı bir kızıla çalıncaya kadar şekerle kaynatılmalıdır.

Hindistan’da yapılan bir çalışmada, olgun meyveler kabukları soyulup dilimlenerek metal bir kaba konmuş 10 dakika süreyle 70 ºC’de ısıtılıp, müteakip 6 dakikada 28 Hg basınca maruz bırakılmış, daha sonra oda sıcaklığında 4 x 10radyasyona tabi tutularak bu meyvenin konservesinin de yapılabileceği gösterilmiştir.

%60 şeker çözeltisiyle 5 saatlik önişleme tâbi tutulup başarıyla kurutulan olgun meyvelerin kalitelerini 2 ay kadar koruyabildikleri tespit edilmiştir.

Edward Smith, Borakay, Filipinler ve Trinidad’da Sapodilla’dan son derece leziz şaraplar yapıldığını belirtmiştir. Endonezya’da taze yaprak sürgünleri iyice yıkanıp usaresi temizlendikten sonra buharda pişirilerek pirinçle yenmektedir.

Sapodilla son yıllarda Amerikan mutfak kültürünün bir parçası haline gelmiş, pasta ve kek yapımında da kullanılmaya başlanmıştır. Bu tariflerden bazıları ekteki örnek videolarda yer almaktadır.

Besin Değeri

Ham Sapodilla meyveleri tanin (proanthocyanadis) yönünden oldukça zengindir ve kanamayı durdurucu etkisi hayli yüksektir.

Güney Meksika’da 9 farklı seleksiyonu üzerinde yapılan çalışmalar bu meyvenin şeker ve Askorbik asit yönünden zengin olduğunu göstermiştir. Maalesef bu meyvelerin kabuğu soyulmamış olduğu için sonuçlar kabuklar yüzünden anormal miktarda tanin göstermişlerdir.

İçerik

Miktarlar

Nem

%69.0 – %75.7

Askorbik Asit

8.9-41.4mg /100 gr.

Toplam Asit

%0.09 – %0.15

pH

5.0 – 5.3

Çözünebilir Maddeler

17.4º – 23.7º

Karbonhidrat ve Glikoz

%5.84 – %9.23

Fruktoz

%.47 – %7.13

Sukroz

%1.48 – 8.75

Toplam Şeker

%11.14 – 20.43

Nişasta

%2.98 – %6.45

Tanin oranı kabuğu yüzünden % %3.16 ile %6.45 arasında değişmektedir.

İçerdiği Toksinler

Çekirdeklerinin (Bütün çekirdeklerin %50’si) %1 saponin ve % 0.8 sapotinin içerir. 6 adetten fazla çekirdeğinin yenmesi karın ağrısı ve kusmaya sebep olur.

Diğer Kullanım Alanları

Çiklet[5]: Sapodilla ağacının “çiklet” adı verilen özsuyu %15 kauçuk ve %38 reçine içerir. Özsuyu uzun yıllar boyunca sakızın temel maddesi olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise sulandırılmakta, yerine farklı türlerden özsuları ve sentetik sakızlar de kullanılmaktadır.

Sakızı tatlı ve zararsız olup sıvısı Yucatan, Belize ve Guatemala’daki yabani ve ıslah edilmiş ağaçlardan alınmaktadır. Sıvı düşük ateşte pıhtılaştırılmakta daha sonra satışa sunulmak üzere kalıplara dökülerek şekillendirilmektedir. Yapım süreci kurutma, eritme, yabancı maddelerden arındırma, diğer çiklet ve reçinelerle harmanlama, tatlandırıcı katma, tabakalar halinde yuvarlama ve arzu edilen büyüklükteki birimler halinde kesme aşamalarından oluşmaktadır.

Pıhtılaştırılmış özsuyu kadim zamanlardan beri Mayalar tarafından sakız olarak çiğnenmiştir. 1866’larda General Antonio Lopez de Santa Ana tarafından adalardan ABD’ne getirilmiştir.  Bir miktarını çiğnemesi için Thomas Adams’n oğluna vermiştir. Önceleri takma diş yapımında kalıp olarak kullanılması düşünülmüş, sonra sakız olarak kullanılmasına karar verilmiştir. Daha sonra da tatlandırıcı ve sakız endüstrisinin temel materyallerinden biri haline gelmiştir. 1930’daki üretim için 14.000.000 Libre (6.363,636 kg) özsuyu ithal edilmiştir.

Yapraklardan ve olgunlaşmamış meyvelerden özsuyu çıkarmak için çok çaba sarf edilmiş, ancak verim yetersiz kalmıştır.  Takriben 3200 yapraktan 0.4535 kg hammadde elde edilebilmiştir.

Kullanımları alanları arasında Hindistan’da, meyve özsuyundan ökçe ve yapıştırıcı imali ve diş estetiğinde kullanımı da zikredilebilir. Bu maddeyi Aztekler kalıp çıkarmak için kullanmışlardır.

Kerestecilik: Sapodilla ağacı son derece sağlam ve dayanıklıdır. Maya tapınakları kalıntılarının incelenmesinde kapı eşikleri ve kirişlerin yapımında kullanıldığı tespit edilmiştir. Demiryollarında, döşemecilikte, kağnı, el arabası ve cetvel yapımında da kullanılmaktadır. “Kızıl Yürekli Ağaç”, yay yapımı için okçulukta; mobilya, parmaklık ve gönder imalinde ve ince marangozlukta oldukça değerlidir, ancak tozu geniz yakıcıdır. Yucatan’da, özsuyunun sakız imalindeki değerine binaen kesilmesi yasaklanmıştır.

Kabuk: Tanin zengini kabukları Filipinler’de balıkçılar tarafından tekne ve oltaları boyamakta kullanılmaktadır.

Tababette Kullanımı

Tanin içerikli taze meyvelerin kaynatılmasıyla elde edilen özsuyu ishali durdurmakta kullanılır. Taze meyve yapraklardan yapılan çay akciğer rahatsızlıklarına iyi gelir. Kart ve sararan yaprakları özsuyu soğuk algınlığı ve ishal ilacı olarak kullanılır. Ağaç kabuğundan yapılan bir çeşit “çay” ishal ve dizanteri tedavisinde ve ateş düşürücü olarak kullanılmaktadır. Ezilmiş çekirdeklerin idrar söktürücü ve taş düşürücü özelliği olduğu da iddia edilmektedir. Yine ezilmiş çekirdeklerden yapılan bir çeşit sıvı ekstra Yucatan’da müsekkin ve uyutucu olarak kullanılmaktadır. Sapodilla ve Chayote (Güney Amerika’da yaygın bir armut türü; Sechium edule) özsularından elde edilen bir karşım günlük alındığı takdirde tansiyon düşürücüdür. Çekirdeklerinden yapılan bir çeşit merhem arı sokması ve zehirli böcek ısırığına maruz kalmış bölgeye tatbik edilir.  Tropik bölge halklarınca özsuyu diş dolgusunda kullanılmaktadır.

Derleme ve Çeviri: Selim Giryan

Yasal Uyarı: Yayınlanan makale/haberlerin tüm hakları Tropikmeyveci.com ‘a aittir. Kaynak gösterilse dahi makale/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan makale/haberin bir bölümü, alıntılanan makale/habere aktif link verilerek kullanılabilir.

 


[1] İngiliz Batı Hindistan’ı (British West Indies): Vaktiyle Britanya İmparatorluğu’nun sömürgesi oldukları için bu adla anıla gelen Karayipler civarındaki adalar.

[2] Batı Fransız Hindi yada Fransız Antilisi (French West Indies or French Antilles): Antililer ve Karayipler arsında vaktiyle Fransız sömürgesi olan bölge. İkide bir “India (Hindistan)” kelimesinin geçmesi Colomb’un Hindistan’a gittiğini zannetmesi yüzünden. İngilizce’de Kızılderili anlamına elen “Indian (Hindistanlı)” sözünün kaynağı da bu. Yüzyıllardır elden ele meşale misali devreden bir yanlış. “Galat-ı meşhur lugat-ı fasihten evladır.” demişler.

[3] Aşılama için iki farklı terim kullanılmış: Graft; Yaprak, T, Göz ve Kalem aşıları anlamında, Inarch; “Çin usulü kalem aşısı” olarak da bilinen bir ağacın dalını kesmeden diğerine aşılama yöntemi anlamında kullanılmıştır. Filipinler’de yapılan çalışmalar bu gruba girmektedir.

[4] Bilgiyi aldığımız kaynak metinde ölçüler “Bushel” (Kile) ve Libre olarak verilmiş. Pek çok farklı ülke ve bölgelerde pek çok tarım ürünü için farklı değerler ifade eden bu ölçü birimini kilograma çevirirken Amerikan yulaf standardı olan 1 Kile (Yulaf, U.S.) = 32 Libre yaklaşık olarak ≈ 14.515 kg değerini esas aldık.

[5] Çiklet kelimesi iki anlamda kullanılmıştı. İlki bilinen, “sakız” anlamında, diğeri de meyve özsuyunun çiklet imalatının hammaddesi olması sebebiyle özsuyu anlamında. Zira bu meyvenin usaresi doğal olarak da katılaşıp sakız kıvamına gelmektedir.

5 Comments

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.