Üvez (Sorbus L.) ve Üvez Fidanı Üretimi


GİRİŞ 

Üvez cinsi (Sorbus L.); kışın yaprağını döken, farklı boylarda (3-25 m.), Gülgiller (Rosaceae) ailesine ait, çalı yada orman ağaçlarıdır. Sürgünlere almaçlı olarak dizilmiş tomurcuklar; oldukça büyük, üzeri kiremit şeklinde dizilmiş pullarla örtülüdür.  Beyaz, ender olarak ta pembe renkte olan bileşik yalancı şemsiye şeklindeki çiçeklerde erkek ve dişi organlar aynı çiçekte bulunur. Meyveler yalancı meyve tipinde; küremsi, yumurtamsı yada armut şeklindedir. Yaprak ayası genelde sade veya tek tüysü iken bazılarında ise yarı tüysü dinilebilecek şekilde de olabilir. Üvez cinsinin kuzey yarım kürenin değişik bölgelerinde yayılmış olan 80 den fazla türü, ülkemizde ise 12 türü  ve 17 taksonu doğal olarak bulunur.Sorbus sözcüğü Latince “Sorbum’’ sözcünden sözcüğünden gelir ve “meyve’’ anlamı taşır. S.  acuparia taksonunda sıfat olarak kullanılan acuparia sözcüğü de kuşlar tarafından çok sevilen türlerin meyvelerini ifade eder. Kuş yakalamada kullanılan kuş kapanı “avis’’ ve “capere’’ sözcüklerinden türetilmiştir. Benzer bir isimlendirmede “kuşçu armudu’’ adıyla Azerbaycan Türklerinde görülür. Yine Anadolu’da  “üvez’’ ismi sadece S. domestica için kullanılır. Diğer üvez cinslerinin yaygın adı “geyicek elması,  geyik elması, kuş elması yada kuş armudu’’ şeklindedir. Doğal ortamda üvez tohumları meyvelerin olgunlaşmasını takiben kuşlar (karatavuk, cırrık) ve diğer canlılar (sincap, insan, ayı vb) tarafından yenir. Tohumlar, onların sindirim sisteminden geçerek, dışkıları vasıtası ile çimlenme ortamına taşınır. Üvez çiçekleri böcekler tarafından döllendiği gibi, tohumları da hayvanlar tarafından yayılması nedeniyle, biyolojik çeşitlikte (fauna) önemli yere sahiptir. Ülkemizde doğal olarak bulunan üvezlerin çoğunluğu; hem kuraklığa hem de hava kirliliğine dayanıklı türlerden oluşuyor. Ülkemizin üçte ikisinin kurak, yarı kurak iklim kuşağında bulunuyor. Doğu Karadeniz Bölgesi hariç tamamında da dönemsel kuraklıklar mevcut. Buna küresel ısınmayı ve hava kirliliğini eklerseniz, üvezlerin önemini rahatça görülebilir.


 

1. ÜVEZLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ

 

Üvez çok değişik toprak ve iklim koşullarında yetişebildiği gibi hava kirliliğine de dayanıklıdır. Taç formu, çiçekleri, meyveleri, gövde ve kabukları ile yapraklarının çok estetik olması nedeniyle; kırsal ve kent peyzajının önemli ağaçlarıdır. Onlar kentli insana mevsimsel değişimleri en iyi anlatan, yaşatan ağaçlardır. Çalı ve küçük ağaç görünümlü üvezler yüksek dağ kuşağında önemli bir erozyon kontrolü bitkisi, üvez ve akçaağaç yapraklı üvezin ise kerestesi çok değerli olup, batıda çok makbul orman ürünü. Bu nedenle de endüstriyel ağaçlandırmaların önemli bir ağacı. Bunun yanında güçlü  kök ve gövde sürgünü geliştirme yeteneklerinden dolayı da önemli bir  doğal enerji kaynağı. Genellikle yaz aylarında çiçek açmaları, arıcılık açısından da önemli. Bunun yanında yabanıl yaşamın, özelliklede kuşların, önemli besin kaynakları. Doğal ortamda onların tohumları yabanıl hayvanların sindirim sisteminden geçerek yayılır ve çimlendirme ortamına ulaşır. Bu süreç kanatsız olan tohumların yayılmasını sağladığı gibi onların içerdiği, bazı çimlenme engellerini de giderir.

   Meyveleri yabanıl yaşam için besin kaynağı oluşturduğu gibi, doğrudan insan beslenmesinde de kullanılır. S. domestica meyve olarak tüketildiği gibi içki imalında da kullanılır. Daha çok Kuzey-Batı Anadolu’da tanınır ve tüketilir. Üvezin toprak ve su istekleri açısından kanaatkar olduğu düşünülürse, atıl tarım alanlarında alternatif ürün olarak kullanılabilir. Ak üvez ise dağ köylerinde, doğal ortamdan toplanıp meyve olarak tüketilir. Ayrıca, iyi bir ıslah çalışması ile de ürün kalitesini yükseltmek  mümkün. Ayrıca üvez taksonlarımızın peyzaj amaçlı kültüre alınma çalışmaları mutlaka yapılmalıdır.  

Üvezlerin çeşitli organları modern tıpta ve alternatif tıpta çok amaçlı olarak kullanılır. Üvez meyve (Fructos Sorbi domesticae)  ve yaprakları (Folium Sorbi) kabız etkilerinden dolayı, infuzyon halinde (%5) dahilen kullanılır. Yaprakları halk arasında infuzyon halinde (%5) şeker hastalıklarına karşı kullanılır ve laboratuar deneyleri de kan şekerini düşürücü etkiye sahip olduğunu göstermiş zararsız bir ilaçtır. Yine yaprakları, hafif müsil ve göğüs yumuşatıcı etkiye sahiptir. Ülkemizde aktarlarda satılan tür çoğunlukla ak üvezdir. Ülkemizde doğal olarak bulunan üvez türleri aşağıda verilmiştir.  

 

1.1                            S.  domestica L. (Üvez) : 20 m’ye kadar boy, 1 m’ye kadar çap yapabilen, dolgun gövdeli bir ağaçtır. Yayılış alanı içerisinde kuraklığa oldukça dayanıklıdır. Gençliğinde gölgeye dayansa da ışık ağacıdır. Kök sistemi kazıktır. Kalkerli topraklar üzerinde iyi gelişir. Genelde deniz kenarından orta yüksekliklere kadar (1000-1300m) yayılır. Meyveleri ticari olarak tüketilir. Aynı zamanda kerestesi çok makbuldür. Ülkemizde daha çok Marmara Bölgesi, Orta ve Batı Karadeniz Bölgesi, İç Anadolu’nun kuzeyinde yaygındır. Bunun yanında İç Ege, Göller bölgesi ve Hatay bölgesinde bulunur. İri bir erik büyüklüğüne ulaşan, sarımtırak-kırmızı rengi ve üzeri kırmızı benekli meyveleri çok estetiktir. Sonbaharda yaprakları meyveleri gibi sarı-kırmızı renk alarak doyumsuz manzaralar oluşturur. Kerestesinin çok değerli olması yanında, doğal yetişme alanında sosyal ormancılık açısından son derece önemli bir ağaçtır.  Bunun yanında; köylere bitişik ağaçlandırma çalışmalarında, orman yollarının kenarlarına 3-5 sıralı dikilebileceği gibi, orman iyileştirme çalışmalarında orman içi açıklıklarda da kullanılabilir. Önemli bir peyzaj bitkisidir.

1.2                           S. aucuparia L.  (Kuş üvezi): 15-20 m, boylanabilen bir orman ağacıdır. Özel bir toprak ve iklim isteği yoktur. Kurak ibreli ormanlarda yetişebildiği gibi, nemli-ılıman yapraklı ormanlarda da yaygındır. Gölgeye oldukça dayanıklı bir türdür. Ülkemizin Ege, Akdeniz ve Güneydoğu bölgeleri hariç tamamında yetişir. Genelde 800-2800 metreler arasında yayılan yüksek dağ ormanlarının ağacıdır. Meyveleri kırmızı olup yaprakları sonbaharda kıpkırmızı manzaralar oluşturur. Odunu Akçaağaç yapraklı üvez ve üvez kadar değerli olmamakla birlikte önemli bir odun hammaddesidir. Yayılış alanı içerisinde biyolojik çeşitliğin gelişmesi açısından oldukça fazla öneme sahiptir. Yeni kurulacak ormanlara belirli oranda karıştırılmasında yarar vardır. Ülkemizin her yerinde peyzaj uygulamalarında kullanılabilir.    

1.3                           S. roopiana  bordz: Pramidal tepeli küçük ağaçtır. Bu tür, Erzurum   Erzincan, Gümüşhane ve Bayburt yörelerindeki; meşe, akçaağaç, akkayın,  titrek kavak, ardıç ve sarıcam ormanlarında 1500-2600 metreler arasında bulunur. Önemli bir toprak isteği yoktur. Yayıldığı bölgenin kurak alanlarına dayanıklıdır. Bölgede yapılacak toprak muhafaza çalışmalarının en önemli ağacıdır. Bunun yanında bölgede uzun süre ağaçsız  kalmış yarı kurak ve sert iklime sahip alanlarda yapılacak ağaçlandırma çalışmalarında öncü ağaç olarak kullanılabilir. Aynı zamanda bölgenin önemli peyzaj bitkilerinden biridir. 

1.4                           S. tamamschjanae Gabr.: 2-5 metre boylanan, Doğu Anadolu bölgesinde yayılan yüksek dağ ormanlarının çalılarıdır. Yayılışı 1600 metre ile kır sınırı arasındadır. Kuraklığa ve şiddetli soğuğa çok dayanıklı ışık ağaçlarıdır. Özellikle balta, kürek, kazma sapı ve kağnıların dingil imalatı amacıyla yoğun alarak tahribata uğramıştır. Meyveleri yöre insanı tarafından besin olarak tüketilir ve tıbbi amaçla kullanılır. Bölgede yapılacak toprak muhafaza çalışmalarının en önemli ağacıdır. Bunun yanında bölgede uzun süre ağaçsızlaşmış kalmış yarı kurak ve sert iklime sahip alanlarda yapılacak ağaçlandırma çalışmalarında öncü ağaç olarak kullanılabilir. Yayılış alanında önemli bir peyzaj bitkisidir.   

1.5                           S. takhtajanii Gabr. : 2-3 metre boylanan, Bingöl, Bitlis, Van ve Hakkari yöresinde, yüksek dağ ormanlarının çalılarıdır. Yayılışı 1600-2500 metreler  arasındadır. Kuraklığa ve şiddetli soğuğa çok dayanıklı ışık ağaçlarıdır. Özellikle balta, kürek, kazma sapı ve kağnıların dingil imalatı amacıyla yoğun alarak tahribata uğramıştır. Meyveleri yöre insanı tarafından besin olarak tüketilir ve tıbbi amaçla kullanılır. Bölgede yapılacak toprak muhafaza çalışmalarının en önemli ağacıdır. Bunun yanında bölgede uzun süre ağaçsızlaşmış kalmış yarı kurak ve sert iklime sahip alanlarda yapılacak ağaçlandırma çalışmalarında öncü ağaç olarak kullanılabilir.  Yayılış alanında önemli bir peyzaj bitkisidir. 

1.6                           S. percica Hedl.:  3-7 metre boylanan, Doğu Anadolu ,Doğu Karadeniz ve Doğu Akdeniz bölgesinde 700m-2100 metreler  arasında yayılan küçük ağaçlardır. Kuraklığa dayanıklı, ışık ağaçlarıdır. Özellikle balta, kürek, kazma sapı ve kağnıların dingil imalatı amacıyla yoğun alarak tahribata uğramıştır. Meyveleri yöre insanı tarafından besin olarak tüketilir ve tıbbi amaçla kullanılır. Bölgede yapılacak toprak muhafaza çalışmalarının en önemli ağacıdır. Bunun yanında bölgede uzun süre ağaçsızlaşmış kalmış yarı kurak ve sert iklime sahip alanlarda yapılacak ağaçlandırma çalışmalarında öncü ağaç olarak kullanılabilir. Yayılış alanında önemli bir peyzaj bitkisidir.       

1.7                           S. luristanica Schön.-Tem.: 5-6 metre boylanan ülkemizde sadece Hakkari ilimizin dağlarında yayılan küçük ağaçlardır. Kuraklığa dayanıklı ışık ağaçlarıdır. Diğer türlerle benzer amaçlarla kullanılabilir. 

1.8                           S. caucasica Zinserl:  7 metreye kadar boylanan  ülkemizde sadece Artvin ilimizin dağlarında 900-2000 metreler arasında yayılan küçük ağaçlardır. Diğer türlerle benzer amaçlarla kullanılabilir. 

1.9                           S. subfusca Boiss.: 6 metreye kadar boylanan  ülkemizde sadece Doğu Karadeniz dağlarında 1300-2000 metreler arasında yayılan küçük ağaçlardır.  Diğer türlerle benzer amaçlarla kullanılabilir.   

1.10                       S. kusnetzovii Zinserl. : 6-7 metre boylanan, ülkemizde Marmara ve Güneydoğu bölgesi hariç tamamında  800 metre ile yüksek dağ ormanlarının kır sınırı arasında yayılan küçük ağaçlardır. Yayılış alanında bulunan katran, akçam, sarıçam, göknar, ardıç, kayın ve meşe ormanlarında karışıma girer. Kuraklığa dayanıklı, ışık ağaçlarıdır. Özellikle balta, kürek, kazma sapı ve kağnıların dingil imalatı amacıyla yoğun alarak tahribata uğramıştır. Meyveleri yöre insanı tarafından besin olarak tüketilir ve tıbbi amaçla kullanılır. Bölgede yapılacak toprak muhafaza çalışmalarının en önemli ağacıdır. Bunun yanında bölgede uzun süre ağaçsızlaşmış kalmış yarı kurak ve sert iklime sahip alanlarda yapılacak ağaçlandırma çalışmalarında öncü ağaç olarak kullanılabilir.  Ülkemizde peyzaj amaçlı üzerinde durulması gereken önemli bir türdür.        

1.11                        S. umbellata Fritsch. (Ak üvez): S. umbellata var umbellata, S. umbellata var taurica, S. umbellata var orbiculata, S. umbellata var cretica olmak üzere dört adet varyetesi vardır. 6-7 metre boylanan, ülkemizin tamamında 700 metre ile yüksek dağ ormanlarının kır sınırı arasında yayılan küçük ağaçlardır. Yayılış alanında bulunan diğer orman ağaçlarının tamamı ile karışıma girer. Kuraklığa dayanıklı, ışık ağaçlarıdır. Özellikle balta, kürek, kazma sapı ve kağnıların dingil imalatı amacıyla yoğun alarak tahribata uğramıştır. Meyveleri yöre insanı tarafından besin olarak tüketilir ve tıbbi amaçla kullanılır.  Özellikle yüksek dağların taşlık kayalık alanlarında ve hareketli taşların bulunduğu akıntı alanlarında  toprak muhafaza amaçlı kullanılabilir. Sonbaharda sapsarı manzaralar oluşturur.  Ülkemizin her yerinde peyzaj uygulamalarında kullanılabilir.        

1.12                       S. torminalis crantz (Gurmut, akçaağaç yapraklı üvez, geyicek elması): Akçaağaç yapraklı üvez, Güneydoğu Anadolu bölgesi hariç, ülkemizin tamamında yayılan, cinsin en fazla boylanan türüdür. Bu tür, 25 m. boya 75 cm çapa ulaşabilen görkemli bir orman ağacıdır. “S. torminalis var orientalis, S. torminalis var torminalis, S. torminalis var pinnatifida’’ adında üç adet varyetesi vardır. Üç varyetede meyve şekil ve renk bakımından aynıdır. Olgun meyveler, kırmızımtırak kahve renktedir. 

 

1.12.1      S. torminalis var orientalis Marmara ve Batı Karadeniz Bölgelerinde deniz etkisindeki yapraklı ormanların içerisinde görülür. Mayıs sonunda çiçek açar. Olgun meyveler 12 x 8 mm boyutundadır.

 

1.12.2      S. torminalis var torminalis, Güney Doğu Bölgesi hariç Anadolu’nun tamamında, deniz seviyesinden  yüksek dağ kırlarına kadar çıkar. En iyi gelişimini kireççe zengin derin topraklarda yapar.  Yükseklik basamaklarına bağlı olarak; mayıs-haziran aylarında çiçeklenir. Olgun meyveler 20 x 14 mm boyutundadır.

 

1.12.3      S. torminalis var pinnatifida, en iyi yayılışını; Göler Bölgesi, Teke Yöresi, Anti-Toroslarda 800 m ile yüksek dağ kırı arasında yapar. Yöresel olarak ta, Kastamonu ve Ankara civarında bulunur. Çoğunlukla kireççe zengin, fizyolojik derinliği fazla topraklar ve kayalıklar üzerinde, katran (Cedrus libani), meşe (Quercus), ardıç (Juniperus), göknar (Abies) ormanlarıyla ve diğer yapraklı türlerle, öbekler halinde veya tek tek karışıma girer. Haziranda çiçek açar.  Olgun meyveler 20 x 14 mm boyutundadır. Kültür alanlarında meyve boyutları büyür ve 25 x 18 mm ebatlarına kadar ulaşır. 

Bu üç takson en kolay yaprak özellikleri ile ayrılabilir

  1. yapraklar, sığ loblu, meyve 12 mm boyunda……… var. orientalis
  2. Yapraklar derin loblu, meyveler 12 mm’den daha büyük
  3. Yapraklar üçgenimsi yumurta biçiminde, girintiler en fazla orta damarın yarısına kadar, genelde yaprakların sonbahar renklenmeleri koyu sarı, sarımsı turuncu  veya kırmızımsı    …………………………………..var. torminalis
  4. Yapraklar; dar, uzun, damla uçlu; girintiler orta damarın yarısından daha fazla.      Yapraklar sonbaharda bordo, koyu kırmızı yada kırmızı.   

……………………………………………….. …….var. pinnatifida

 

  Akçaağaç yapraklı üvezler, gençliğinde uzun süre (15-20 yıl) gölgeye dayanmasına karşın ileri yaşlarda ışık ağacı özelliğindedir. Akdeniz bölgesinde sedir ormanlarının karışımına girebilecek en önemli yapraklı orman ağacıdır. Odununun çok değerli olması nedeniyle çok fazla tahribata uğramıştır. Sürgün verme özelliğine sahiptirler. Odunu son derece değerlidir. Sonbaharı uzun süreli bordo, kırmız, turuncu ve sarı yaprakları ile doyumsuz manzaralar oluştururlar. Bu manzarayı gün batımında seyretmek insana ayrı bir haz verir. Ülkemizin her yerinde,  peyzaj uygulamalarında kullanılabilir. Hava kirliliğine, yaz kuraklığına çok dayanıklı; mevsimsel değişimleri kentli insanlara en iyi hatırlatacak ağaçlardır. Endüstriyel ağaçlandırma çalışmalarının en önemli ağaçlarından biridir.

 

Çizelge 1. Yaygın Üvez Türlerinin Özellikleri  

Bitki türü

Tür Özellikleri

S. domestica L.

Üvez (S. domestica); 20 m. boyunda, beyaz çiçekli, armut biçimdeki meyve (2.2 cm) sarımtırak-kırmızı rengi ve üzeri kırmızı benekli, yaprak tüysü olup; Orta ve Batı Karadeniz ile Marmara Bölgesinde, Hatay yöresinde 100 ile 1000 (1200) metreler arasında yayılır. Türün sıcaklık ve ışık istekleri fazla, kuraklığa dayanıklı ve kalkerli topraklar üzerinde iyi bir gelişme gösterir. Ormanlık alanlarda görülmesine karşın, kültür formları tarla ve bahçelerde yaygındır. 

S. torminalis L.

Akçaağaç yapraklı üvez (S. torminalis); 25 m. boyunda, beyaz çiçekli, meyve şekil olarak armut biçiminde (10-2.0 cm), olgunlaşma rengi kırmızımtırak-kahverengi, akçaağaca benzer yaprakları olup; Güney-Doğu Anadolu hariç diğer bölgelerde, 100-2200 metreler arasında yayılış gösterir. En iyi gelişimini derin verimli, kireççe zengin topraklarda yapar.

S. aucuparia L.

Kuş üvezi (S. aucuparia); 20 m. boyunda, beyaz çiçekli, küre biçiminde meyve (0.6-1.1 cm) kırmızımtırak rengi, yaprak tüysü olup; Anadolu’nun güneyi hariç diğer bölgelerde 1000-2800 metreler arasında yayılış gösterir. Çok çeşitli toprak tiplerinde yetişebilir ve gölgeye tahammüllüdür.

S. umbellata (Desf) Fritsch.

Ak üvez (S. umbellata); 6 m. boyunda çoğunlukla çalı formunda, beyaz çiçekli, küre biçiminde meyve (0.6-1.6 cm.) koyu kırmızı, yaprak geniş yumurta biçiminde olup; Anadolu’nun tamamında 100-2800 metreler arasında yayılır. Bol ışıklı, sığ ve taşlı yamaçlar üzerinde  münferit yada küçük kümeler halinde bulunur.

 

2. MEYVELERİN TOPLANMASI VE TOHUM ELDE EDİLMESİ

 

 2.1. Meyve Toplanacak Alanlar ve Ağaçlar

Üvezlerin fidanlık tekniğinde en büyük sorun tohum temininde görülür. Bu zorluklar: Üvez ağaçları çok fazla tahribata uğramış, çoğunlukla insanların ulaşamadığı alanlarda kalmış olmaları, genellikle saf ormanlar kurmayıp; küçük bükler, kümeler yada diğer ormanlar içerisinde bireyler olarak bulunmaları, meyvelerinin olgunlaşmaya başlar başlamaz kuşlar tarafından hızla tüketilmeleridir. Ayrıca kuşlarla yayılan diğer türlerde olduğu gibi, birbirinden farklı çok sayıda genetik havuzlar oluştururlar.  Bu nedenlerle, tohumların tohum bahçelerinden sağlanması yığınsal üretimin sürekliliği açısından zorunludur. 

Üvezler, diğer meyve türlerinde olduğu gibi kolaylıkla aşı tutar ve aşılanmış birey erkenden meyveye yatar. Bu nedenle genetik tabanı yeterli büyüklükte tutmak kaydıyla, hızlı bir şekilde daha uygun koşullarda tohum kaynaklarının yada tohum bahçelerinin oluşturulması gerekir. Bu taktirde 4-5 yıl gibi kısa bir sürede, en ekonomik şekilde, yeterli ve sürekli tohum elde etmek mümkün olacaktır. Kurulacak tohum kaynaklarında, büyük ağaç olan türlerde dönüme 10-15 adet ağacın, çalı yada küçük ağaç olan türlerde, dönüme 33-40 adet bireyin dikilmesi uygundur.

  Tohum kaynaklarının oluşturulması durumunda eşeysiz fidan üretimi yapmak gerekir. Bu amaçla da en iyi yöntem tohumdan gelmiş 1-2 yaşlı üvez altlıklarına durgun göz aşısı yada  kalem aşışı uygulamaktır. Yeteri kadar altlığın olmaması durumunda, yemişen (Crataegus) yada ahlatlarda (Pyrus) altlık olarak kullanılabilir. Ülke genelinde tohum bahçeleri kuruluncaya kadar üvez fidanı üretecek fidanlıklar aşılama yöntemini kullanarak, küçük çaplıda olsa kendi tohum kaynaklarını oluşturabilirler. Elbette tohum kaynakları oluşturuluncaya kadar doğadan tohum toplamaya devam etmek gerekir. Bu durumda da üvezlerin doğal koşullarda 3 (2) yılda bir bol meyve ve tohum tuttuğunu unutmamak ve 3 yıllık tohum gereksinimini toplayıp depolamak gerekir.  

 

2.2. Meyve Toplama Zamanı

 Meyveler tohumların olgunlaşmaya başladığı mümkün olan en erken dönemde toplanmalıdır. Çünkü onların meyveleri olgunlaşmaya başlar başlamaz kuşlar ve diğer hayvanlarca hızla tüketilir.  Eğer meyveler doğal ortamdan toplanıyorsa, gecikmemek bir kez daha fazla önem taşır. Aksi takdirde, olumsuz iklim koşulları meyve toplamayı olanaksız kılabilir (çizelge 2).   

 Çizelge 2. Meyve Özellikleri

Ağacın türü

Çiçeklenme

Meyve rengi

 Büyüklüğü  mm

Toplama zamanı

Tohum verimi %

S.  domestica

May- haz

Sarı – kırmızı benekli

1.5 x 2.5 mm

Ey-ek

0.6-1.5

S. aucuparia

May- haz

Kırmızımtırak

9 mm (6-11) çap

Ey-şu

3-5

S. roopiana 

Haz

Koyu kırmızı

10 mm çap

Ey-kas

2-4

S. tamamschjanae

Haz

Sarımtırak kırmızı

8 x12 mm

Ey-kas

2-4

S. takhtajanii

Haz

Portakal sarısı

10 x19 mm

Ey-kas

1.5-3.0

S. percica

Haz

Portakal yada altın

6 x14 mm

Ey-kas

2-4

 S. luristanica

May-haz

Kırmızı- kırmızımtırak sarı

12 mm (11-14 ) çap

Ey-kas

1.5-2.5

S. caucasica

May-haz

Portakal sarısı-kiremit

13mm (10-15) çap  

Ey-kas

1.4-2.3

S. subfusca

Haz-tem

Koyu kırmız

7 x13  mm çap

Ey-kas

2-4

S.  kusnetzovii

May-haz

Parlak koyu kırmızı

14mm (9-16) çap

Ey-kas

1.3-2.4

S. umbellata

Haz

Koyu kırmızı

6-16 mm 

Ey-kas

2-4

S. torminalis

May-haz

Kırmızımtırak kahve

12 x 20 mm (7 x 12)

Ek-kas

2-5

     

2.3. Meyve Toplama Tekniği

Üvezlerde meyveleri küçük ağaçların başlarından merdiven yardımı ile elle teker teker, boylu ve yüksek ağaçlarda ise yine ağaçların başlarından uzun makaslarla kesilerek toplanır.

 

2.4 Meyveden Tohum Çıkarılması, Saklanması ve Bazı Tohum Özellikleri

 Tohumlar aynı yılın üretim çalışmalarında kullanılacaksa, hiç bekletilmeden hızla çıkartılır. Bu taktirde meyveler bıçakla dikkatlice kesilir ve tohumlar serbest kalır. Serbest kalan tohumlar suda iyice yıkanır ve hiç bekletilmeden ön işlemler uygulanır.

Depolanacak tohumlar ise daha ekonomik olan diğer bir yöntemle çıkartılır. Toplanan meyveler sıcak bir yere serilir ve iyice olgunlaşması hatta hafif fermantasyona uğramaları  sağlanır. Ardından iyice yumuşayan meyveler ezilerek 1-2 gün oda sıcaklığında suda bekletilir. Bilahare, tohumların geçemeyeceği eleklerde basınçlı su altında meyve etleri uzaklaştırılarak tohum elde edilir. Gölge ve rüzgar almayan bir yerde 2-3 gün kurutulan tohumlar suda yüzdürülerek boş ve sağır tohumlar uzaklaştırılır.  Ardından tekrar kurutularak, ağzı kapalı kaplara alınan tohumlar; 1ºC sıcaklıkta 3 yıl, -8 ºC sıcaklıkta 5-10 yıl saklanabilir.      (Çizelge 3).

Üvez tohumlarının 1000 tane ağırlığı; üvezde 27-33 gr, kuş üvezinde 3-5 gr, aküvezde 17-28 gr, akçaağaç yapraklı üvezde 17-44 gr, diğer türlerde ise 14-40 gr arasındadır.

 

Çizelge 3. Tohum Özellikleri

Ağacın türü

Olgunlaşma süresi ay

Bol tohum yılı  tekrarı (yıl)

1000 tane ağırlığı gr

  Saklama koşulları

Saklama süresi yıl

S.  domestica

4-5

2 (1)

27-33

Soğuk hava 1 ºC

3

S. aucuparia

4-5

3 (2)

15-22

Soğuk hava 1 ºC

3

S. roopiana 

3-4

3 (2)

Soğuk hava 1 ºC

3

S. tamamschjanae

3-4

3 (2)

Soğuk hava 1 ºC

3

S. takhtajanii

3-4

3 (2)

Soğuk hava 1 ºC

3

S. percica

3-4

3 (2)

Soğuk hava 1 ºC

3

 S. luristanica

4-5

3 (2)

Soğuk hava 1 ºC

3

S. caucasica

4-5

3 (2)

Soğuk hava 1 ºC

3

S. subfusca

3-4

3 (2)

Soğuk hava 1 ºC

3

S.  kusnetzovii

4-5

3 (2)

Soğuk hava 1 ºC

3

S. umbellata

3-4

3 (2)

17-23

Soğuk hava 1 ºC

3

S. torminalis

4-5

3 (2)

17-24

Soğuk hava 1 ºC

3

 

3. TOHUMLARIN ÇİMLENME ENGELLERİ

Üvez meyveleri (Blastakolin) içerdiği bazı kimyasallar doğrudan çimlenme engeli teşkil eder. Tohum kabukları mekanik olarak, embriyonun su ve gaz alışverişini engellediği gibi embriyonun büyümesi ve uzamasına da direnç gösterir. Embriyodan kaynaklanan çimlenme engeli, embriyonun dinlenme ihtiyacından kaynaklanır. Çimlenme engelleri neslin devamı açısından çok önemlidir. Tohum doğrudan çimlenmeyerek daha uygun çimlenme ortamına taşınmayı ve çimlenme için koşulların oluşmasını bekler. Bu durum onların soyunun devam ettirebilmesi için yaşamsal öneme sahiptir.  

Üvez tohumlarının çimlenme engelinin giderilmesinde başarılı sonuç alabilmek için, meyve etinden, kabuktan ve embriyodan kaynaklanan çimlenme engellerinin birlikte giderilip, uygun çimlenme sıcaklığının sağlanması gerekir. Aksi taktirde ya yeterli sonuç alınamaz yada hiç çimlenme gerçekleşmez.

 Doğal ortamda, kuşların ve diğer hayvanların dışkıları ile yayılan üvez  tohumları çoğunlukla aynı yıl geç kış ve erken baharda çimlenir. Çimlenmenin ikinci yıla sarkması doğrudan meyve ile birlikte düşen yada toprağa geç ulaşan tohumlardan kaynaklanır.

Tohumların çimlenme engelleri ya  katlama yöntemleri  kullanılarak ya da tohumlar mümkün olduğunca erken toplanıp bekletilmeden ekilerek giderilir. Erken ekim uygulamalarında ekim yastıklarında toprak etkinliğini devamlı kılacak ya da gereğinden fazla ısınmayı engelleyecek çeşitli kültürel önlemler almakta gerekir. Yıllanmış tohumlarda katlama süresi 1 ay artırılır. Suda bekletme uygulaması sadece katlamaya alınan tohumlarda değil doğrudan ekilecek tohumlarda da aynen uygulanır (çizelge 4).

 

Çizelge 4 Tohumlara uygulanacak ön işlemler

 

Ağacın türü

Tohumlara uygulanacak Ön işlemler

S.  domestica

5 gün 2-4ºC suda bekletme x 2 ay 4-7 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

S. aucuparia

10-15 gün 2-4ºC suda bekletme x 3 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

S. roopiana 

15 gün  2-4ºC suda bekletme x 3 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

S. tamamschjanae

15 gün  2-4ºC suda bekletme x 3 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

S. takhtajanii

15 gün  2-4ºC suda bekletme x 3 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

S. percica

15 gün  2-4ºC suda bekletme x 3 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

 S. luristanica

15 gün  2-4ºC suda bekletme x 3 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

S. caucasica

15 gün  2-4ºC suda bekletme x 3-4 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

S. subfusca

15 gün  2-4ºC suda bekletme x 3 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

S.  kusnetzovii

15 gün  2-4ºC suda bekletme x 3 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

S. umbellata

15 gün  2-4ºC suda bekletme x 3 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

S. torminalis

10 gün 2-4ºC suda bekletme x 2 ay 4-7 ºC sıcaklıkta soğuk-nemli katlama 

 

4. FİDANLIK YERİ VE TOPRAĞI

 

Üvez  fidanı üretmek amacıyla fidanlık yeri seçilirken, türün ekolojik isteklerinin göz önüne alınması, aynı zamanda çalışmaların ekonomik olması önemlidir. Fidanlık yeri;  Sorbus  domestica için 300-700 metreler, diğer türler içinse 1000-2000 metreler arasında, Toprak reaksiyonu 6.0-8.0 arasında, organik madde içeriği %3-4 olan ve kumlu balçık topraklara sahip alanlar seçilmelidir.

 

5. FİDAN ÜRETİM TEKNİĞİ

 

5.1. Tohumların Ekim ve Çimlenme Zamanı

Çıkartılan tohumlar türlere göre 5-15 gün arası (çizelge 4) suda bekletilip hemen ekilir yada doğal koşullarda katlamaya alınır. Doğal koşullarda katlamaya alınan tohumlar erken bahara kadar geçen süreçte ekilebilir. Toplamayı takiben ekimi yada katlaması yapılamayan tohumlar ise;  çizelge 4’te verilen sürelerde katlama uygulamasından sonra ekilir. Zaten tohumların bir çoğu daha katlama esnasında çimlenmeye başlar. Üvez tohumları çok düşük sıcaklık değerlerinde çimlenir ve toprak sıcaklığı 6ºC’yi bulduğunda ise toprak yüzeyine çıkmaya (sürme) başlar.  

 

5.2. Tüplü-Kaplı Fidan Üretimi

Üvezlerle ağaçlandırılması düşünülen sahaların, kuraklık ve şiddetli soğuk gibi birçok ekstrem özelliler içermesi önemli bir handikaptır. Yine üvezlerin kazık kök sistemi geliştirmesi, kesilen kazık kök sistemini tekrar etkinleştirmekte zorluk çekmesi, yaşam alanlarında ağaçlandırma döneminin sınırlı olması gibi nedenlerle tüplü ve kaplı fidan üretimi öncelikli olmalıdır. Kazık kök sistemine sahip olmaları nedeniyle, ekim yapılacak tüp  ve kap derinliği 1 yaşlı fidanlarda 25 cm derinlikte, 2 yaşlı fidanlarda 30 cm derinlikte, kaplı fidanlar ise daima 1 yaşlı olarak kullanılır ve kap derinliği 20-25 cm derinlikte olmalıdır.

Üvezler için ideal tüp harcı %10-15 3-5 mm ebatlı pomza, %30-35 humus, % 45-50 kumlu balçık toprak, %5-10 ağaçlandırma sahasına en yakın üvez ağaçlarının altından alınmış toprak karışımıdır. Çok gözlü kaplarda üretilen fidanlarda ise %85 organik malzeme, %15 pomza kullanılır. Ekim uygulamasında her tüpe 2-3 adet tohum 3-5 mm derinlikte ekilir. Çimlenen fidecikler ikincil yapraklarını çıkardıklarında ise tekleme uygulanır.

Tüplü fidan üretiminde harç analizinin yapılması, gübreleme programının ona göre yapılması yararlıdır. Uygulama pratiğinde ise azot gerekli hallerde fosfor ve demir gübresi verilir. İlk gübreleme uygulaması fideciklerin kökleri 15 cm derinliğe ulaştığında başlar. Bunun içinde tüp başına 0.30 gram eşdeğer amonyum sülfat birer ay arayla 3-4 seferde verilir. Demir, fosfor ve diğer gübreler harç analizi sonuçlarına göre uygulanır. Kaplı fidan üretiminde ise bitkinin tüm besin gereksinimleri sürekli olarak dışarıdan verilir.

 

Çizelge 5. Bir Yaşlı Tüplü Üvez Fidan Özellikleri

Ağacın türü

Boy cm

Kök boğazı çapı mm

Kök sistemi

S.  domestica

35-40

5-6

Kazık kök- yoğun kılcal kök

S. aucuparia

20-25

4-5

Kazık kök-yoğun kılcal kök

S. umbellata

15-20

4-6

Kazık kök-yoğun kılcal kök

S. torminalis

15-25

3-5

Kazık kök-yoğun kılcal kök

 

 

 

 

 

Çizelge 6. Bir Yaşlı Kaplı Üvez Fidan Özellikleri

Ağacın türü

Boy cm

Kök boğazı çapı mm

Kök sistemi

S.  domestica

60-100

5-7

Yoğun saçak kök

S. aucuparia

25-40

4-6

Yoğun saçak kök

S. umbellata

20-30

5-6

Yoğun saçak kök

 S. torminalis

20-35

4-6

Yoğun saçak kök

 

5.3  Çıplak Köklü Fidan Üretimi

Üvez tohumları genelde toplamayı takiben ekildiğinden ekim parsellerinde toprak işlemede handikaptır. Bu dönemde toprağın doğal koşullarla tava gelmesi beklenemez. Bunun için ekim yapılacak parsellerde bir önceki yılın sonbaharda ve aynı yılın ilk baharında tekniğine uygun olarak toprak işlemesi gerekir. İlkbaharda toprağa organik malzeme takviyesi yapılmalı ve toprağın tavını sürekli kılacak sulama uygulamasına devam edilmelidir. Bu uygulama; biyolojik etkinliğin sürekliliğini sağladığı gibi ekim zamanında toprağın işlenmesini ve yastık yapımını da kolaylaştır. Zaten tavda olan toprak soklu pullukla sürülür ve çapa makinesi geçirilerek kesekler kırılır. Ardından yastık makinesi geçirilerek 120 cm genişlikte yastıklar belirlenir ve yastık yolları küreklenerek yastık yüksekliğinin 25 cm olması sağlanır. Hazırlanan yastıklara, ağaçlandırma sahasına en yakın üvez ağaçlarının dibinden getirilmiş toprak yaklaşık 0.5 cm kalınlıkta serilir, tekrar çapalanır ve çapalamayı takiben tırmıklanarak tesviye edilir. 5’li çizgi merdanesi geçirilerek yastıklar ekime hazır hale getirilir. Kapatma malzemesi olarak %50 dere mili, %50 humus karışımı  hazırlanır.

  Üvez tohumlarının ekim derinliği türlere göre, 3 mm ile 5 mm arasındadır. Ekimler elle yapılır. Ekimi takiben merdane ile sıkıştırılır. Yastıkların üzerine; katran karpeli, çam ibresi veya tercihen telis kullanılarak örtüleme uygulanır. Bunun yanında kış aylarında su geçirebilen ilave plastik örtü uygulaması da gerekir.  Bu uygulama yoğun kış yağışlarında tohumların yıkanmasını, kuş ve fare zararlarını engellediği gibi nemliliğin ve biyolojik etkinliğin devamını da sağlar. Yaz ve sonbahar ekimlerinde ilk ciddi yağışlara kadar 2-5 günde bir sulama uygulanır ve yağmurların başlamasından itibaren mart sonuna kadar ilave bir sulamaya gereksinme olmaz. Kuş üvezi fidan üretiminde ise ağustos ayına kadar %50 gölgeleme uygulaması gelişimi olumlu yönde etkiler. Diğer türlerde ise haziran, temmuz aylarında %30 gölgeleme uygulamakta yarar vardır.

Erzurum, Erzincan gibi kışın toprak etkinliğinin uzun süre olmadığı fidanlıklarda tohumların katlama uygulamasını takiben erken bahar ekimi daha uygundur. Bahar ekimlerinde  örtüleme ve gölgelemenin yanında, sık sulama yapılarak toprak sıcaklığının artması önlenmelidir. Geç sonbahar ve kış ekimlerinde ise donlu günlerde parsellerin üzerinin plastik örtü ile örtülmesinde yarar vardır.            

Bir metrekareden türlere göre 60-100 arası fidan elde edilir. Metrekareye ekilmesi gereken tohum miktarı; 5-10 gram arasıdır.  1 kg üvez tohumundan 15 000-25 000 adet arası fidan elde edilir.

 Gübreleme mutlaka toprak analizi sonuçlarına göre yapılmalıdır. Analiz sonuçlarına göre verilecek azotlu gübrelerin 2-3 seferde verilmesinde yarar vardır. İlk gübreleme uygulamasına, fidecik köklerinin 10-15 cm derinliğe ulaşması ile başlanır.  Fosfor, demir ve diğer gübrelerin verilmesi ise toprak analizlerinin sonucuna ve raporun önerilerine göre uygulanır. 

  Ekimi takiben sulama uygulaması ile birlikte sahada yabanıl otlar gelişmektedir. Yabanıl otlar sonbahar ekimlerinde mutlaka kış başında işgücü kullanılarak sahadan uzaklaştırılır. Ayrıca kış ve erken bahar aylarında iki kez yastık tamiri (kürekleme) yapılmalıdır. Çimlenmelerin başlaması ile birlikte geç donlara karşı mutlaka önlem alınmalıdır. Bunun için yastıkların üzerine 10-12 mm çaplı inşaat demirlerinden alçak tüneller tesis edilmeli onların üzerine ise telis veya aynı işlevi görecek başka malzemelerle kapatılmalıdır.   

  Çimlenmeyi takiben yıl içerisinde iklim farklılıklarına bağlı olarak 5-7 kez rutin ot mücadelesi zamanında yapılır. Ayrıca mayıs ayında çapalama uygulanır. Sıradan sulama uygulanmasında tarla kapasitesi kadar su hava koşullarına göre, 2-3 günde bir, en fazla 35 cm derinliğe ulaşacak şekilde verilmelidir. Yeterli sulama boy ve çap gelişimini teşvik eder.  Metrekarede ağaç formlularda 100-120 adetten, çalı formlularda ise 150 adetten fazla fidanın  bulunması halinde mutlaka seyreltme yapılır.

İkinci yaşa kalmış parsellerde bir kez kış aylarında bir kez de yaz aylarında olmak üzere iki kez kök kesimi uygulanır.

 Çizelge 7. Bir Yaşlı Üvez Fidan Özellikleri*

Ağacın türü

Boy cm

Kök boğazı çapı mm

Kök sistemi

S.  domestica

35-45

5-7

Derine giden 1 kazık-kılcal kökler

S. aucuparia

25-30

4-5

Derine giden kazık-2-4 yan kök ve kılcal kökler

S. roopiana 

15-20

4-5

Derine giden kazık-2-4 yan kök ve kılcal kökler

S. tamamschjanae

13-17

3-4

Derine giden kazık-1-2 yan kök ve kılcal kökler

S. takhtajanii

14-20

4-5

Derine giden kazık-1-2 yan kök ve kılcal kökler

S. percica

17-25

4-5

Derine giden kazık-1-2 yan kök ve kılcal kökler

 S. luristanica

18-25

4-5

Derine giden kazık-1-2 yan kök ve kılcal kökler

S. caucasica

20-30

3-4

Derine giden kazık-1-2 yan kök ve kılcal kökler

S. subfusca

17-25

4-5

Derine giden kazık-1-2 yan kök ve kılcal kökler

S.  kusnetzovii

18-25

4-5

Derine giden kazık-1-2 yan kök ve kılcal kökler

S. umbellata

16-25

5-6

Derine giden kazık-1-2 yan kök ve kılcal kökler

S. torminalis

20-30

4-5

Derine giden 1 kazık-kılcal kökler

* Metrekarede 100 adet fidan üretildiğinde ulaşılan özellikler

  

6. SÖKÜM VE AMBALAJ

 Fidanlar yapraklarını tamamen döktükleri dönemde, mümkün olduğunca dikimden hemen önce sökülmelidir. Kuru ve soğuk rüzgarlar olmamalı, kapalı havalar tercih edilmelidir. Yastıklarda kök kesimi, toprağın tavda olduğu dönemlerde 30 cm derinlikte yapılmalı ve mutlak günlük olmalıdır.  Tavlı topraktan sökülen fidanlarda kılcal kök kaybı en azdır. Özellikle seyrek büyümüş parsellerde bu durum daha da önemlidir. Sökülen fidanlar hemen rüzgar almayacak şekilde sarılmalıdır.

  Çıplak köklü üvez fidanları; fidan çapı, kök ve tepe durumu göz önüne alınarak standartlara uygun ayırım yapılır. Ayırım sırasında çapı 3 mm’den daha ince olan bireyler ayrılarak ağaçlandırma sahasına gönderilmez. Fidan kökleri 30 cm uzunlukta budanır.     Ayrılmış  fidanların kök boğazları aynı hizaya getirilerek kökler birbirine dönük olarak çift sıra yada tek sıra ambalajlanır. Ambalaj esnasında köklerin kurumasını önleyecek ancak havalanmayı engellemeyecek önlemler alınır. Bu amaçla daha çok yosun kullanılır ve ambalaj bezi olarak telis kullanılmasında yarar vardır.  Balyalar 500-1000 adet fidan içerecek şekilde hazırlanır. Ambalajı takiben fidanlar iyice sulanır. Fidanlar birkaç gün ambalajlı olarak kalacaksa mutlaka kapalı bir ortamda tutulmalı, balyalar tek sıra olarak dizilmeli ve günlük olarak sulanmalıdır. Nakil mutlaka kapalı ortamda yapılmalıdır. 

 

7. FİDANLIK ZARARLILARI

  Üvez tohumları soğukta çimlendiklerinden; kök çürüklüğü, çökerten gibi hastalıklara fazlaca yakalanmaz. Geç ilkbahar çimlenmelerinde gözükmekle birlikte, drenajın iyi olması ve sulamanın dikkatli yapılması, gerektiğinde ilaçlama yapılması halinde önemli bir sorun yaratmaz.

 Mantari hastalıklardan önemli sayılabilecek zararlısı yoktur. Yine de karaleke, külleme gibi meyve hastalıklarına karşı, hastalıklar gözükmeden 2 veya 3 kez önleyici ilaçlama yapılmasında yarar vardır. İki yaşına kalmış parsellerde bakırlı ilaçlarla kış sonu yada bahar başlangıcında ilaçlaması yapılmalıdır. Bunların dışında; kuşlar, domuzlar, tavşanlar, fareler, mayıs böcekleri, nematot, dana burnu, bazı yaprak tırtılları ve toprak kurtlarına karşı önlem alınması yaralıdır. Üvez tohumlarının erken çimlenmesi onları geç donlarla karşı karşıya getirir. Bu nedenle;  örtüleme ve diğer dona karşı önlemler mutlaka alınır.

 

 Kaynakça

 

Baytop, T., 1999: Türkiye’de Bitkilerle Tedavi, Nobel tıp Kitapevleri Yayını, 2. Baskı, , İstanbul, 480s

Gökşin, A., 1982: Türkiye’de Doğal olarak Yetişen Üvez (Sorbus L.) Taksonlarının Yayılışları İle Önemli Bazı Morfolojik ve Anatomik Özellikleri Üzerine Araştırmalar. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları, Teknik Bülten, Seri No: 120, 84 s Ankara.

Gültekin, H, C., Divri,k, A., 2005: Üvez (Sorbus L.) Taksonlarında (S. torminalis (L.) Crantz, S. aucuparia L., S. Umbellata (Desf) Fritsch var. UmbellataS. Domestica L.) Fidan üretim Çalışmaları Hakkında Bazı Tespitler.  Orman ve Av Dergisi Sayı:2 s 40-41, Ankara.  

Gezer, A.,  Gültekin, H, C., Deligöz, A.,  Yücedağ, C., 2004: Bazı Üvez (Sorbus L.) Türlerinde Katlama Süreleri ve Ekim Zamanlarının Tohumların  Çimlenmesi Üzerine Etkisi. SDÜ Fen Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt:9 sayı:3  Isparta.

Gültekin, H, C., Gülcü, S., Öztürk, G., Bayav, A., Gültekin, U, G., 2006: Katlama Süresinin Üvez (Sorbus) Tohumlarının çimlenmesi Üzerine etkisi, SDÜ Orman Fakültesi Dergisi (yayında), 12 s, Isparta.

Gültekin, U, G., Gültekin, H, C., 2006, Alev Rengi Ağaçlar (Sorbus L.) Üvezler: TUBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, Sayı :458, s 56-57, Ankara.

Gültekin, H, C., Gültekin, U, G, 2006: Akçaağaç Yapraklı Üvez (Sorbus torminalis Crantz.) yanan ağaçlar, Çevre ve İnsan, sayı: 67, s14-17.

Gültekin, H, C., Alan, M., 2007: Türkiye’nin Üvezleri (Sorbus L.) Floraplas Dergisi  Mayıs 2007.

Gültekin, H, C., Yücedağ, C., 2007: Bazı Üvez Taksonlarının Fidan Özellikleri (Yayın Aşamasında).

Kayacık., H., 1982: Orman ve Park Ağaçları Özel Sistematiği, İ.Ü.O.F Yayın No:321, s 333, İstanbul.

 

 

5 Comments

sabahattin yılmaz için bir yanıt yazın Cancel

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.