Tropik Dede-Mehmet Görgün (Ziya)

Tesadüfen bir arkadaşım sayesinde ismini duyduğum Ziya Amca ile tanışmam çok geç oldu. “Keşke” sözcüğünü sevmem ama Ziya Amca ile daha önce tanışmayı çok çok isterdim.
Bir gün en sevdiğim arkadaşlarımdan birisi bana
“Sen hala tropikal ağaç yetiştirme çalışmalarına devam et. Bak bu web adresine, Ziya Dede neler yetiştirmiş!”   dedi.
Bir web sitesinde Ziya Amcanın video’ sunu seyrettiğimde inanamadım Türkiye’de bu kadar büyük Mango ağacının olduğuna ve uzun bir planın ardından arkadaşlarımla birlikte Alanya’ya doğru yola çıktık. 3 günlük gezinin son günü Ziya Amca’ ya uğradık. İtiraf etmeliyim ki bu kadar entellektüel ve bilgili birisini beklemiyordum.
Beni tanıyan birçok insanın ortak fikri şudur; Beni birçok kimse ilk tanıdığında ya çok sever ya da hiç sevmez. Ziya Amca beni gördüğünde ilk sözü şu oldu “Senin sakallarını sevmedim!”.  Eyvah dedim içimden Ziya Amca beni sevmedi galiba. Ama biliyordum ki ağaçlara ve toprağa gönül vermiş, ticari kaygısı olmayan  insanların birbirini sevmemesi için bir neden yoktur. Ziya Amca bize büyük bir misafirperverlikle Papaya ve bahçesinde yetiştirdiği diğer meyvelerden ikram etti. Ben de ona sakalımla ilgili kısa bir açıklama yaptım ve kendisi bir daha hiç bu konuya değinmedi.  Uzun uzun yaptığı çalışmaları anlattı . O kadar inanarak ve severek yapıyor ki bu işi, hem çok mutlu oldum hem de gelecek ile ilgili planlarımda ne kadar doğru yolda olduğumu gördüm.
Ziya Amca uzun uzun ağaçlarını gösterdi ve bilgiler verdi. Sanki bu işi yüzlerce defa yapıyordu. Sorduğumda düşüncelerimin doğru olduğunu anladım. Ziya Amca’nın bahçesinden hiç ziyaretçi eksik olmuyormuş. Üniversite öğrenci ve hocalarından tutun, dünyanın birçok ülkesinden gelen ziyaretçilere ve hatta politikacı ve yöneticiler.
Ziya Amca da sanırım benim bu konularda bilgili olduğumu anlamıştı ve böylece aramızda bir dostluk başladı. Arkadaşlarımdan birçoğunun 60 yaş üstü insanlar olduğu düşünüldüğünde genellikle yaşlı ve tecrübeli insanlarla daha iyi iletişim kurabildiğimi de belirtmek isterim.  Benim için tecrübelerden faydalanmak çok çok önemlidir. Ne de olsa bu dünyaya bir kez geliyoruz, herşeyi tecrübe edersek bin yıl yaşasak bile yine yeterli gelmeyebilir.
Ziya Amca ile telefonda da muhabbetimiz devam etti ve kendisini daha çok tanımak için bir hafta işyerinden izin alarak yanına gittim. Muhabbeti o kadar güzel ki; bazen politikaya fazla kaymakla birlikte çok akıcı ve zaman nasıl geçiyor anlamıyorsunuz. Ben de 1 hafta nasıl geçti anlayamadım ama dönmek zorundaydım.
Kolay değil yenilikler ve yeni ağaçlar yetiştirmek için geçen bir ömür  ve inanılmaz bir azim, işte Ziya Amca böyle bir insan. Ayaklı bir ansiklopedi ve çok değerli, yetiştiricilik tecrübelerine sahip. Eminim ki bütün detayları yazsam onlarca sayfa makale olabilirdi. Ama sonuçta ben bir yazar değilim ve sadece izlenimlerimin özetini paylaşmak istedim. Ziya Amca’ya Allahtan uzun ömürler diliyorum ve inşallah uzun yıllar bizlerle birlikte olur ve yeni projelerini hayata geçirir. Ziya Amca ile ilgili internette çok fazla yazı göremedim ve kendisinin kısa bir biyografisini  yazmak istedim. Koskoca bir hayatı birkaç sayfa yazıya sığdırmak zor, hele de bu Ziya Amca gibi renkli ve çok yönlü bir insansa çok daha zor. Ama ben yine de sizlere anlatmaya çalışayım.
Mehet Görgün (Ziya) Alanya’nın köklü ailelerinden Sülünoğullarının bir ferdi olarak Alanya’da doğdu. Uzun yıllar bahçecilikle uğraştı. 1990 larda hacca gittiğinde ilk defa Mango, Kahve, Ananas gibi tropikal meyvelerle tanıştı ve bunların tohumlarını getirip bahçesine dikerek tropikal meyveleri yetiştirmeye başladı. Daha sonra oğlunun yurtdışından getirdiği tohumları çimlendirerek tropikal ağaçlarla dolu bahçesini geliştirmeye devam etti. Bu merak ve çalışmalar 10 yıl boyunca artarak devam etti. Papaya meyvesinin yetiştirilmesi için yaptığı çalışmalar onun hayatında önemli bir yer tutar. 1994 yılında tohumdan üretim çalışmalarına başladı fakat fidanların donması nedeniyle dış ortamda sonuç alamadı. Daha sonra yılmadan denemelere devam etti. Kenya’dan gelen tohumları denedi ve başarılı oldu.  Daha sonra 5-6 yıl boyunca bu fidanları dış ortamda denedi . Cam serada yaptığı deneme çalışmalarında ağaçların yanması nedeniyle başarılı olamadı fakat plastik serada başarılı oldu. Ve böylece 1 dönüm kapalı serada üretime başladı.  Şu anda Papayanın birçok türünü (5 çeşit) üretiyor ve isteyenlere fidanlarını da temin etmekte. Bodur ve büyük Papaya ağaçlarından hem küçük hem de büyük meyveli Papyalar üretmekte.  Ürettiği bazı Papayalar 4 kg a kadar ağırlıkta olmasına rağmen  ortalama olarak 1-3 kg kadardır.
Yaptığı çalışmaları diğer üreticilere de tanıtmak için seminerler veren Mehmet Ziya Görgün, davet edildiği toplantılarda tropikal meyvelerin yetiştiriciliği konusunda bilgiler  verdi. Maalesef yeterince tanıtım yapılamadığı için kısıtlı bir kesim bu konudan haberdar olabildi.
Son zamanlarda birçok TV ve medya temsilcisinin ziyaretiyle kısıtlı da olsa tanıtım çalışmaları başarılı olmaya başladı. İnsanlar onu Tropik Dede olarak tanımaya başladılar.  Ünü sadece Türkiye ile sınırlı kalmadı yurtdışından gelen TV kanalları da Tropik Dede’nin dünyaca tanınmasına katkıda bulundu.
Bahçesinde onlarca değişik Tropikal meyve ağacı yetiştiren Tropik Dede, şu anda 15 değişik Avokado türünün üretimini yapmakta ayrıca Muz, Feijoa , Kamkat, Cherimoya bahçeleri de bulunan Tropik Dede çalışmalarına devam ederek değişik türleri bizlere sunmayı istemektedir.
Tropikmeyveci

Ziyaamca

Tesadüfen bir arkadaşım sayesinde ismini duyduğum Ziya Amca ile tanışmam çok geç oldu.

“Keşke” sözcüğünü sevmem ama Ziya Amca ile daha önce tanışmayı çok çok isterdim. 

Bir gün en sevdiğim arkadaşlarımdan birisi bana “Sen hala tropikal ağaç yetiştirmekle uğraş! Bak bu web adresine, Ziya Dede neler yetiştirmiş!”   dedi.

Bir web sitesinde Ziya Amcanın video’ sunu seyrettiğimde inanamadım Türkiye’de bu kadar büyük Mango ağacının olduğuna.

Uzun süren bir ziyaret planın ardından arkadaşlarımla birlikte Alanya’ya doğru yola çıktık. 3 günlük gezinin son günü Ziya Amca’ ya uğradık. İtiraf etmeliyim ki bu kadar entellektüel ve bilgili birisini beklemiyordum. 

 


 

Beni tanıyan birçok insanın ortak fikri şudur; İnsanlar beni ilk gördüğünde ya çok sever ya da hiç sevmezler. Ziya Amca’nın beni gördüğünde ilk sözü şu oldu “Senin sakallarını sevmedim!”.  Eyvah! dedim içimden Ziya Amca beni tanımadan sildi galiba.

Ama biliyordum ki ağaçlara ve toprağa gönül vermiş, ticari kaygısı olmayan  insanların birbirini sevmemesi için bir neden yoktur. Ziya Amca bize büyük bir misafirperverlikle Papaya ve bahçesinde yetiştirdiği diğer meyvelerden ikram etti. Ben de ona sakalımla ilgili kısa bir açıklama yaptım ve kendisi bir daha hiç bu konuya değinmedi.  

Önce uzun uzun yaptığı çalışmaları anlattı . O kadar inanarak ve severek yapıyor ki bu işi, hem çok mutlu oldum hem de gelecek ile ilgili planlarımda ne kadar doğru yolda olduğumu gördüm. Daha sonra bize ağaçlarını gösterdi büyük bir gururlar. Sanki bu işi yüzlerce defa yapıyordu. Sorduğumda düşüncelerimin doğru olduğunu anladım.Gerçekten de Ziya Amca’nın bahçesinden hiç ziyaretçi eksik olmuyormuş. Üniversite öğrenci ve hocalarından tutun, dünyanın birçok ülkesinden gelen ziyaretçiler ve hatta politikacı ve yöneticiler. Konuşmalarmızdan, sanırım Ziya Amca da benim bu konularda biraz bilgi sahibi olduğumu anlamıştı ve böylece aramızda bir dostluk başladı.

Arkadaşlarımdan birçoğunun 60 yaş üstü insanlar olduğu belirtmeliyim. Genellikle yaşlı ve tecrübeli insanlarla daha iyi iletişim kurabiliyorum, Ziya Amca ile olduğu gibi.  Benim için yaşlı insanların tecrübelerinden faydalanmak çok çok önemlidir. Ne de olsa bu dünyaya bir kez geliyoruz, herşeyi tecrübe edersek binlerce yıl yaşasak bile yine bu süre yeterli gelmeyebilir herşeyi öğrenmeye. 

Ziya Amca ile ziyaretten sonra da telefonda muhabbetimiz devam etti bir süre. Bir ay aradan sonra kendisini daha çok tanımak için bir hafta izin alarak yanına gittim. Muhabbeti o kadar güzel ki; bazen politikaya fazla kaymakla birlikte çok akıc. Zaman nasıl geçiyor anlamıyor insan. Ben de 1 hafta nasıl geçti anlayamadım ama dönmek zorundaydım. Kolay değil yenilikler ve yeni ağaçlar yetiştirmek için geçen bir ömür  ve inanılmaz bir azim, işte Ziya Amca böyle bir insan. Ayaklı bir ansiklopedi ve çok değerli yetiştiricilik ve hayat tecrübelerine sahip gizel bir insan. Eminim ki ziyaretimin bütün detaylarını yazsam onlarca sayfa makale olabilirdi. Ama sonuçta ben bir yazar değilim ve sadece izlenimlerimi özet olarak paylaşmak istedim.

Ziya Amca’ya Allahtan uzun ve sağlıklı ömürler diliyorum ve inşallah uzun yıllar bizlerle birlikte olur, yeni projelerini hayata geçirir. Ziya Amca ile ilgili internette çok fazla yazı göremedim ve kendisinin kısa bir biyografisini  yazmak istedim. Koskoca bir hayatı birkaç sayfa yazıya sığdırmak zor, hele de bu Ziya Amca gibi renkli ve çok yönlü bir insansa çok daha zor. Ama ben yine de sizlere anlatmaya çalışayım.

 


 

Mehet Görgün (Ziya) Alanya’nın köklü ailelerinden Sülünoğullarının bir ferdi olarak Alanya’da doğdu. Uzun yıllar bahçecilikle uğraştı. 1990 larda hacca gittiğinde ilk defa Mango, Kahve, Ananas gibi tropikal meyvelerle tanıştı ve bunların tohumlarını getirip bahçesine dikerek tropikal meyveleri yetiştirmeye başladı.

Daha sonra oğlunun yurtdışından getirdiği tohumları çimlendirerek tropikal ağaçlarla dolu bahçesini geliştirmeye devam etti. Bu merak ve çalışmalar 10 yıl boyunca artarak devam etti.

Papaya meyvesinin yetiştirilmesi için yaptığı çalışmalar onun hayatında önemli bir yer tutar. 1994 yılında tohumdan üretim çalışmalarına başladı fakat fidanların donması nedeniyle dış ortamda sonuç alamadı. Daha sonra yılmadan denemelere devam etti. Kenya’dan gelen tohumları denedi ve başarılı oldu.  

Daha sonra 5-6 yıl boyunca bu fidanları dış ortamda denedi . Cam serada yaptığı deneme çalışmalarında ağaçların yanması nedeniyle başarılı olamadı fakat plastik serada başarılı oldu. Ve böylece 1 dönüm kapalı serada üretime başladı.  Şu anda Papayanın birçok türünü (5 çeşit) üretiyor ve isteyenlere fidanlarını da temin etmekte.

Bodur ve büyük Papaya ağaçlarından hem küçük hem de büyük meyveli Papyalar üretmekte.  Ürettiği bazı Papayalar 4 kg a kadar ağırlıkta olmasına rağmen  ortalama olarak 1-3 kg kadardır. Yaptığı çalışmaları diğer üreticilere de tanıtmak için seminerler veren Mehmet Ziya Görgün, davet edildiği toplantılarda tropikal meyvelerin yetiştiriciliği konusunda bilgiler  verdi.

Maalesef yeterince tanıtım yapılamadığı için kısıtlı bir kesim bu konudan haberdar olabildi.  Son zamanlarda birçok TV ve medya temsilcisinin ziyaretiyle kısıtlı da olsa tanıtım çalışmaları başarılı olmaya başladı. İnsanlar onu Tropik Dede olarak tanımaya başladılar.  Ünü sadece Türkiye ile sınırlı kalmadı yurtdışından gelen TV kanalları da Tropik Dede’nin dünyaca tanınmasına katkıda bulundu.  

Bahçesinde onlarca değişik Tropikal meyve ağacı yetiştiren Tropik Dede, şu anda 15 değişik Avokado türünün üretimini yapmakta ayrıca Muz, Feijoa , Kamkat, Cherimoya bahçeleri de bulunan Tropik Dede çalışmalarına devam ederek değişik türleri bizlere sunmayı istemektedir. 

 

Tropikmeyveci

8 Comments

admin için bir yanıt yazın Cancel

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.